Ana içeriğe atla

Tatil Notları: Festival



Bahsetmiştim zaten 12. Uluslararası Side Kültür ve Sanat festivali tatilimin en güzel renklerinden birisi idi. Önce Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, sonra da Enbe Orkestrası ile çoştuk.

Antalya Devlet Senfoni Orkestrası' nın konserine bayıldım. Açık söylemem gerekirse klasik müziği çok dinleyen birisi değilim. Değildim en azından. Ancak çok eğlendim bu konserde. Orkestra, konuk sanatçılar ve antik kentin o şahane ortamı ile masal gibi bir geceydi.


Programda Carmen' i görünce pek mutlu oldum.




İkinci konserimiz Enbe Orkestrası' nın Apollo tapınağında verdiği konserdi. Ki kendisi şöyle bir yer olur;

 Apollo Tapınağı ve etrafı Side' nin en sevdiğim yeri...


Bir ortam düşünün, kayalıklar üzerindesiniz. Bir iki metre ilerinizde dalgalar vuruyor kayalara. Diğer yöne birkaç metre uzaklıkta da Enbe döktürüyor. Karanlığa bakıp biralarınızı yudumluyorsunuz. Uzaktaki gemilerin ışıkları yıldızlara karışıyor. Bir muhteşem gece daha...

Konser çıkışı şu manzarayı çekmeden ayrılamadım.
Işıkların suda oluşturduğu yansımayı çok seviyorum.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu