Ana içeriğe atla

Şık Düğme ve Tütüizm...


Birileri güzel bir şey bulduğunda ya da yaptığında internet sayesinde kısa sürede o şey moda oluyor. Tütü etek gibi... :) 

Arkadaşım, bir sohbet esnasında bahsetti bu etekten. Ben de heveslendim. Yeğenimin de hoşuna gideceğini düşündüm ve yapmaya karar verdim. İnternette bir araştırayım dedim, aman allahım derya deniz. Ortalık tütü etek kaynıyor. Renk renk, model model. Geç bile kalmışım ben diye geçirdim içimden. Bu hafta sonu malzemeleri almak için Şık Düğme' ye gittim. Yıllardır gitmemiştim. Tabii insan orada ne yapacağını unutuyor. Özellikle ahşap boyama kısmında kayboldum. 



Neyse zor da olsa yapacağım işe döndüm ve tül almak üzere tezgaha gittim. Anında bana "etek mi yapacaksınız, şundan alın o zaman" dediler :)

Tabii renklere karar vermek zor oldu. Sonunda mor - beyaz yapmaya karar verdim.  Tül, süs, kurdele, lastik, ıvır, zıvır aldıktan sonra eve attım kendimi ve başladım tülleri kesmeye. 



İşin zor kısmı bu zaten bence. Tülleri kesmek. Benim şeritlerim 50 cm boyunda ve 7 cm genişliğinde oldu. Bu ölçüleri yapacağınız kişinin bedenine ve zevkinize göre çeşitlendirebilirsiniz. Sonra yeğenimin beline göre kesip diktiğim lastik üzerine tüllerin her bir parçasını düğüm ata ata yapmaya başladım eteği. Çok eğlenceli bir iş aslında. Tamamını yarım günde bitirdim ve ben de Tütüizm' e katıldım. 

Umarım Nehir' im de giyerken mutlu olacak :) 






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu