Ana içeriğe atla

Sezen Aksu Mode On...


Müzik dinlemek benim hayatımın bir parçası. Her an her yerde fonda mutlaka bir müzik olur ama gerçek anlamda müzik dinlemek...işte o uzun aralıklarla yaptığım bir şey artık. Yani sözlere, notalara, enstrumanlara kendini vererek, tümünü hissederek dinlemek...Şu aralar yine o moddayım. Mp3 player' ım çantamın derinliklerinden çıktı, yeni şarkılar yüklendi ve iş - ev arası günün yaklaşık 1,5 saati bu işe ayrıldı :) Tabii ne dinlediğin de önemli. Ben mesela Sezen Aksu' nun yüz küsür şarkısını seçtim şu dönem için. Yani saadece müzik modumu açmakla kalmadım, ince ayarlarda Sezen Aksu modumu da aktif hale getirdim....:)



Hey gidi Sezen Aksu...

Tüm albümleri, tüm şarkıları mükemmeldir ama bende üç albümünün yeri çok ayrı. Deli Kızın Türküsü, Işık Doğudan Yükselir ve Adı Bende Saklı... 

Deli Kızın Türküsü albümünde sözlerine bittiğim bir şarkı var mesela... Aşkları da vururlar... Muhteşem.

Gel
Bana kalbini göster ne olur
Sen değilsin bu sudaki aksin
Hadi gel kader değil bu
Hepimize öğretilmiş öfkeler
Ne olur teslim olma
Bu kızgın, bu kalp kıran eller
Bir zaman bebektiler

Hadi gel
Aslını göster
Suretin çok zalim
Çok mu üzdüler seni
Sahiplenme, senin değil bu dikenler


Yine "Gözlerine Göz Değmiş" yumuşak müziği ile en sevdiklerimdendir. 


Işık Doğudan Yükselir, farklı bir Sezen Aksu albümü. Konsept albümü. Aşk' ı bireyden çıkarıp daha ilahi şekilde anlattığı, bunu da doğunun tüm müzik motiflerini kullanarak yaptığı bir albüm. Şöyle bir aşk var mı ya....



Adı Bende Saklı....üniversitede aşık olduğum zamanlarda zırlayarak dinlediğim albümdür. O albümde de Hazan' ın yeri ayrıdır benim için. 


Bir de "Şarkı Söylemek Lazım" albümündeki Nihayet deli bir şarkıdır. 

Uyandım bembeyaz bir sabahtı 
Son yıllardaki en sert ayazdı 
Sıcacıktın taze kahve tadında 
Havalandı kalbim kuş kanadında 

Oysa umut ne kadar azdı 
Gündelikti, anlıktı, birazdı 
Okşarken inatçı saçlarını 
Hissettiğim kara kışta sarı yazdı 

Nihayet, nihayet, nihayet 
Diyar diyar gezdim geldim 
Safiyeti sezdim geldim 
Kendi ateşiyle yanan pervaneydim 
Yalanımdan bezdim geldim 


Başta da söylediğim gibi hey gidi Sezen Aksu hey... Kim bilir kadın erkek demeden kimlerin en mutlu ve en hüzünlü anlarına eşlik ettin. Ağlattığında bile içten içe "güçlü ol" mesajı verdin. "Aşktan korkma" dedin, "saçmalamaktan korkma" dedin :) Bugün tüm gün seni dinleyeceğim.....Neşenle... Hüznünle...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu