Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gorjuss #3

Yaptıkça yapasım geliyor aslında. Önceleri üç tane yapacağım demiştim. Üçüncüsünü de bitirdim ama iki tane daha hedefledim. Birisi kendime birisi de yeğenim Nehir' e. Bakalım bunları bitirince uslu duracak mıyım :) Bu kez orjinalinden bir hayli farklı oldu. Resmen "uydurdum". Tabii uydururken elbisede fena çuvallamışım.  O yüzden ayaklar da bir tuhaf olmuş ama neyse çaktırmayın :) Bir de bu gorjuss'a kahverengi saç yakışıyor arkadaş. Diğerini de öyle yapacağım. 

Bir Puzzle Hikayesinin Daha Sonuna Geldik :)

Kime niyet, kime kısmet derler ya, bu puzzle' ı almam tam da öyle bir hikaye. Arkadaşım kendine puzzle bakarken bana da sormuştu, ben de Streets of New Orleans ' ı çok beğenmiştim. Ama hanfendiyi 1500 parça kesmedi tabii, eee 4000 parçalık puzzle yapmış kendisi, keser mi. :) Ona daha fazla parçalı puzzlelar baktık ama benim aklıma düştü bir kere bu puzzle. Streets of New Orleans... Sonra onun ev tadilatı vs. derken puzzle işi yattı ama bir baktık ki bana bu puzzle'ı almışız da parçalarını ayırıyoruz bile. :)))  Aslında Steve Hanks yapımı orjinal Streets of New Orleans tablosu daha büyük ve çok daha güzel. Gördüğünüz gibi özellikle sağda elinde fincan tutan teyze tabloyu şahane yapıyor. Ama gelin görün ki, Educa bu tablonun sadece  "bir kısmını" puzzle yapmış. Üşenmedim sarı ile işaretledim. Farkettiğiniz gibi güzelim tablonun derinlik katan bir çok unsuru alınmamış puzzle'a. Hani 3000 parça yapıp tamamını yapsaymış nefis bir puzzle olurmuş.

İşbitirici...

Bu hafta sonu bir sürü şeyi hallettim. Yani bir sürü derken topu topu üç tane, biraz abarttım kabul :). Ama önemli işlerdi benim için.  Öncelikle ilk 1500 parçalık puzzle' ımı bitirdim. Ama bu başka bir postun konusu. 3 numaralı gorjuss da bitti ki bu da başka bir postun konusu :)  Ayrıca merak ettiğim iki filmi de izledim. Lucky One ne kadar sevimliyse,  The Boy in The Striped Pyjamas o kadar dramdı. Ama özellikle The Boy in The Striped Pyjamas mükemmel bir filmdi. Nazi dönemini iki çocukğun gözünden saf  ve başarılı bir şekilde anlatıyor. Çok duygusal ayrıntılar var. 

Günaydın

Son zamanlarda yaşadığımız manik-depresif günlerin beyaz yüzü mizahtı. Hergün haksızlığa uğrayanlarla canımız yanarken, ertesi güne uyanabilecek gücü mizahtan aldık. En karanlık anda bile gülecek bir nokta, bir ses, bir yazı görebildik. İlerde eminim bunun onlarca kitabı çıkacak. Bugünler saniye saniye tarihe not düşülecek. Ama olaylar durulduktan sonra, bunları sakin ve sağlıklı kafa ile derlemek çok kolay. Zor olan mizah dergilerinin yaptığı gibi olayların tamamını, komik ve güncel bir şekilde haftalık yayınlamak. Ve ben ne kadar özlemişim isyanımı esprilerle yapmayı. Uzun zamandır mizah dergisi almayan ben, "tüh geçen sayıyı kaçırdık" dedim. Öyle bir süreç ki bu yaşadığımız, sadece çevre için, özgürlük için, haksızlık için yapılan şeyler değil bunlar. Kendimize dönüp, unuttuğumuz, yanlış yaptığımız, kandırıldığımız noktaları bir bir bulup açığa çıkarma adına da ciddi ciddi paylar çıkaracağımız bir süreç. Bir nesil geldi ve dürttü bizi. Biz de ne kadar çok uyumuş

Üç Maymun...

Çizim: Vladimir Kazanevsky   Gerçekten de, "Kahrolsun Bağzı Şeyler !"....

Göremedim ki !!!

- Çektim mi acaba, - Çekmişsindir canım, - Ne çektiğimi göremedim ki, güneş... - Çekmişsindiiiiirrrr O ışık güneşin değil de, senin ışığınmış be kelebek... :)

Marjinal !!!

Streets of New Orleans...

Şu postumda belirttiğim gibi kanıma fena girdiler. Aldım sonunda puzzle' ı.   Steve Hanks imzalı Streets of New Orleans tablosu... Şimdiye kadar hep 1000 parça yaptım. Haliyle bu puzzle ile seviyemi yükseltiyorum. 1500 parça...yok mu arttıran :) Çok güzel görünüyor, umarım bitince de duvarımda çok güzel duracak. Ama itiraf etmeliyim ki zor, çok zor...

Gorjuss #2

En sevdiğim gorjuss'lardan biri oldu :) Tabii ben yine hem renk hem de işleme olarak aslından baya bir saptım. 

I Chappulled Yesterday...

Dün, son dakika kararı ile Tunalı' ya gidelim dedik. Amacımız oradaki güzel kalabalığa karışmak, destek vermek ve kendimizce tepkilerimizi dile getirmekti. Son dakika olduğu için biraz hazırlıksızdık. Ben bir iki beğendiğim esprilerden oluşan pankart yapmaya çalıştım bilgisayardan. Malum bu dönem aynı zamanda bir mizah patlaması yaşıyoruz. Şiddetle değil de mizah ve zeka ile yaklaşıyoruz olaya tüm ülkecek.  Tunus caddesine girdiğimizde akşam saat 19:00 gibi havada ağır bir koku vardı ve gözler yaşarıyordu çok hafif. Orası sakindi ancak tam o saatlerde Kızılay ' da olaylar çıkmış ve gazın kokusu oraya kadar geliyordu. Düşünün gaz metrelerce uzakta olmamıza rağmen bizi rahatsız etmişti ve ben olayların tam ortasındaki insanlar nasıl dayanıyor buna, ne kadar zormuş ilk kez idrak ettim.  Kuğulu Park' a 20:30 gibi vardık. Her şey çok güzeldi. Kalabalık yolda toplanmış slogan atıyor, şarkı söylüyor, zıplıyordu. Hatta birisi yanında lazer getirmişti ve eyl

Baş Belası...

Enterasan günler yaşıyoruz. Dramatik, trajikomik, ümit verici ve yorucu. Böyle zamanlarda bazen mizaha sığınmak iyidir diye düşünüyorum....

Kırmızılı Kadın...