Ana içeriğe atla

Açık Havada Film Keyfi :)


Yaklaşık 10 gün önce CerModern' de açık hava film günleri olduğunu öğrenmiş ama etkinliği bir gün farkla kaçırmıştık. Bir hafta boyunca özenle seçilmiş festival filmlerinin açık havada gösterimi varmış ancak bizim çok sonra haberimiz oldu. Bu durumun üzüntüsünü yaşarken yazının son cümlesi bir film manyağı olan bizi çok mutlu etti. Her Salı CerModern'de açık hava film gösterimleri devam edecekti.

Duyar duymaz arkadaşımla ayarladık ve geçtiğimiz hafta Salı günü gitmek için programımızı yaptık. Ancak sevgili Ankara bize ufak bir şaka yaptı ve neredeyse tüm hafta yağmur yağdı. Eee haliyle bizim plan "suya" düştü. Artık önümüzdeki haftaya derken CerModern'den gelen bir mail yüreğimize su serpti. Bu haftanın etkinliği iptal edilmemiş Cuma'ya ertelenmişti. Veee Cuma sabahı bizi çok güzel bir güneş karşılamıştı :)


Neyse ki bu kez bir aksilik olmadan gittik ve filmimizi büyük bir keyif içinde izledik. Büyük bir keyif diyorum özellikle çünkü ortamı gerçekten çok çok beğendim. Önlerde armut koltuklar, arkalarda da sandalyeler vardı. Görüntü ve ses gayet yeterliydi. Şansımıza mı bilmiyorum ama film de şahaneydi ve son zamanlarda tam bir James McAvoy hayranı olup çıkmış bünyeme çok güzel geldi.

Ankara'da olan herkese bu eğlenceyi tavsiye ediyorum. Organizasyon hakkında bilmeniz gereken bir kaç nokta var. Mesela numaralı sistem yok. Yani 19:00 da gişesi açılıyor ve ne kadar erken bilet alırsanız ön koltuklara oturmanız o kadar garanti oluyor. Ki biz öndeydik ve çok rahat bir şekilde izledik. Eminim arkalar da rahattır. Onu henüz tecrübe etmedik. 



Ortam çok eğlenceli idi. Battaniyesini kitabını alıp gelenler vardı. Zira önden yer kaptıktan sonra film için yaklaşık birbuçuk saat beklemeniz gerekebiliyor. Yanımızdaki ekip kesinlikle tecrübeli idi bu konuda :). Serin Ankara gecelerinde battaniyeye de çok imrendik. Ne yapalım acemilik.

Biletler normal bir sinema bileti kadar. 12 TL. İçeriden yiyecek, içecek, mısır hatta tabaklarda çerez bile alabiliyorsunuz :) Armut koltuklardan başka minderler falan da var. Size kalmış nereye ne şekilde oturacağınız. 

Haa bir konudan daha bahsetmeliyim ki o da CerModern DJ' i. Var mı öyle biri bilmiyorum ama film başlayana kadar zaman geçirmek için yaptığımız muhabbete mükemmel müzikler eşlik etti.

Biz işimizin olmadığı her Salı oradayız :)))

Film çok güzeldi demiş miydim :))







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu