Ana içeriğe atla

Çapulcu Yastığı ve Tatil :)


Acı, tatlı, umut dolu bu süreci yaşarken bugünlerin hatırası mutlaka evimizde olmalı diye düşünüyordum. "Everyday I'm Chapulling" sloganı da çıktığından beri çok hoşuma gitmişti. Eğlenceli, zeka kokan ve asi bir havası vardı. Ben de bunu işlemeye karar verdim. Sonunda bitti, artık bir çapulcu yastığım var :)) Tabii henüz yastık halini almadı ama işin zor kısmı bitti... İkinci bir proje yaparsam o da "Kahrolsun bağzı şeyler" olacak. Ama ondan emin değilim şimdilik. 




Bu da benim tatil öncesi son postum olsun. İki haftalık bir ara verip nasıl geçtiğini anlayamadığım yazı geride bırakmayı düşünüyorum. Zaten Ankara, bu soğuk havaları ile bana "tatil için biraz geç kalmadın mı?" diye bağırıyor. Bugün 5 dereceyi gördük. Evet sonbaharın henüz ilk haftasındayız... 


Umarım Antalya sıcaktır  ve kış öncesi bol bol güneş depolarım... Şimdilik hoşçakalın...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu