Ana içeriğe atla

TemizZzlik...


Bu hafta sonumu tamamiyle kendime ayırdım. Uzun zamandır evimle ilgilenmiyordum. Şöyle detaylı bir temizlik yapayım dedim. Her odada, çekmece raf vs. detaylı uğraşınca tüm günümü aldı temizlik ve kesinlikle yukarıdaki kadar eğlenceli değildi. 

Hayır, henüz topuklu ayakkabılarla banyo temizleyemiyorum. 
Henüz topuklu ayakkabılarla işte bir günümü bile zor geçiyorum... :) 

Tanrımm, bu kadınlar bunu nasıl yapıyor... :)

 Böyle olsun isterdim tabii ki....

Ama böyleydim...

 Pekala itiraf ediyorum, bir ara kulaklığı takıp dans etmiş olabilirim... :) 
Ama gerçekten kısa sürdü.....

Neyse ki çamaşır makinem var...

Ama işte o tüylerden bende yoktu... :( 

Sonrası mı?... Tüm pazar süren yorgunluk... Öyle ki bütün günümü tv karşısında film izleyerek geçirdim.  Bu da iyi oldu tabii bir yandan. Birikmiş filmlerimi temizledim birazcık :)


Yine de mutluyum. İnsan bir işi erteleyince gerçekten mutsuz oluyor. Üç haftadır bir şekilde erteliyordum bu temizliği (Düşünün bak, sadece erteleme süresi üç hafta ise, ev ne zamandır temizlenmiyor...). Haftanın ilk iş günü ve hala hafif yorgunluğunu hissediyorum :)




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu