Ana içeriğe atla

İtinayla Tamir Edilir...


Çok sevdiğim zarf açacağım bir hayli eskimişti. Özellikle son zamanlarda dökülen boyaları daha fazla gözüme batmaya başlamıştı. Ben de "elimdeki malzemelerle tamir edebili miyim?" diye düşündüm... Ettim de. Eee tabii biraz farklı oldu ilk haline göre. "Madem ben yapacağım tamamiyle istediğim gibi çizeyim" dedim. Bir de ikiyüzlülük yaptım ve bir tarafına erkek, bir tarafına kadın çizdim. Sonuç bence gayet başarılı :)

Kötü görünüyor değil mi?

Önce her iki tarafın da boyasını kazımak lazım...Kazırken ufak tefek hasarlar verdim :( Maket bıçağı pek elverişli değil sanırım bunun için :)

Eldeki malzemeler son derece basit. Guvaş (Guaş ya da Guaj... :D ) boya ve fırça...

Zemin tamamdır... :)

Üzerindeki çizimler ise cama yazar kalemlerle ya da herhangi bir keçeli kalemle yapılabilir. 

Malum boyamız suda akar cinsten olduğu için üzerine bir de sprey vernik ile vernik atacağız. 
Sonra bu iş tamamdır...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu