Ana içeriğe atla

Fillerim Sonunda Çekmeceden Çıktı :)


Bundan aylar önce bir keçe merakı sarmıştı bizi. Bol bol kurabiye adam yapmıştık. Hatta bloğumda da şu postla paylaşmıştım. İşte o zaman yapmıştım bu filleri. Hatta kurabiye adamlardan önce yapmıştım. Ama nasıl değerlendireceğimi bilmediğim için çekmecede bekliyorlardı. İpe mi dizsem? Çerçeveli bir şeye mi yapıştırsam? Yatay mı olsa? Yoksa dikey mi? derken karar verene kadar çekmeceye koymuş sonra da unutmuş gitmiştim. Bu hafta sonu çıkardım onları çekmeceden. Klasik bir şekilde ipe dizdim ve astım duvarıma. Sonrasında ne yaparım bilmiyorum ama bekleyecekseler bile duvarımda beklesinler. Ayrıca bu halini de çok beğendim, belki hep böyle kalırlar :)

 İlk adım, fil resimleri taradım internetten ve hoşuma gidenlerin
çıktılarını alıp, bunları kullanarak keçeleri kestim. 

 Arkalı önlü aynı görünmesini istediğim için her file ait parçaları simetrik bir 
şekilde iki adet kestim. Gövdesi, kulağı ve gözü.

 Kestikten sonra, önce kulaklarını gövdelere diktim... Ardından gözlerini.

 Sonra iki parçayı da birbirine dikmeye başladım.

Dikişe yakından bakalım...

 Bir fil bitmek üzere...

 Böyle böyle büyükten küçüğe tam 7 tane filim oldu...

 Doğa ile kaynaştırdım :P

 Hemcinsleri ile tanıştırdım :)

Son olarak uzunca bir ipe, dikiş yerlerinden tutturarak dizdim veee son halini aldı. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu