Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Akdeniz, Karadeniz...

Karadeniz tatilimden döneli iki hafta bile olmadı ama ben yeniden tatile çıkıyorum. Bu kez hedef Akdeniz...tam yol ileri :))) Gitmeden önce Karadeniz'den kalan son notlarımı da düşmek istiyorum buraya... Öncelikle yukarıda gördüğünüz fotoğraf kaldığım köy evinin manzarası. Evet her sabah böyle güzelliklerle çevrili bir güne uyandım. Her gün bayılarak yedim muhlamaları, bıldırcın kaplamaları, tazelikten kabuğu soyulamayan yumurtaları. Arılarla kahvaltı yaptım her sabah... Çay toplayanları izledim, çay topladım :)  Evin 300 mt aşağısındaki dereye düştü bir gün yolumuz. Eskiden etrafındaki duvarlar yokmuş. Tabii yağmurlar ve seller etrafındaki ekinlere zarar verince duvar örmüşler. Korktuk önce dereye inemeyeceğiz diye ama onun da yolunu bulduk. Ayaklarımızı buz gibi sulara soktuk. Karadeniz denince akla gelen ilk şeylerden birisi de yağmur. Bizi hemen hemen her gün ziyaret etti. Ama bunaltmadan. Yağıyor sonra güneş açıyordu. Her halini gördüm yani Karadeni

Karadeniz'den Notlar : Çinçiva, Zil Kale ve Çermeşk Yaylası

Karadeniz'deki en güzel gezimizi bundan tam 7 gün önce yaptık :) Düştük yollara... İstikamet Çermeşk yaylası idi ama yolumuzda Çinçiva ve Zil Kale vardı ve hepsine uğradık. Bol bol fotoğraf çektim tabii ki. Yine de bazen fotoğraflar işe yaramıyor. Gördüğünüzü tarif edemiyorsunuz. Nefis manzaralardı... Çinçiva, özellikle "Sevdaluk" dizisi ile adını duyurmuş. İki yeşil dağ arasından akan Fırtına deresi ve o derenin yamacına kurulmuş bir kafeden çay içmek :)  Zil Kale benim şimdiye kadar gördüğüm en ilginç kale sanırım. İnşa edildiği yer ilginç evet ama ülkemizde böyle yerlerde çok kale var. İlginç olan mimarisi. Şurada biraz bilgi var.   "Rize İli, Çamlıhemşin ilçesinde bulunan bölgenin en dikkate değer eserlerinden biridir. İlçe merkezinin 15 km güneyinde Fırtına Deresinin batı yamaçları üzerinde kurulmuştur. Kalenin, üzerinde inşa edildiği sarp kaya kütlesi, denizden 750, dere yatağından ise yaklaşık 100 m yüksektedir. Kale, dış surlar, orta

Karadeniz'den Notlar : Huser Yaylası'nın yolları taştan...

Geçen hafta Karadeniz'deydim. Bir hafta boyunca, çaya, doğaya, yağmura ve muhlamaya doydum geldim. Hepsi çok uzun olacağından postlarımı parçalara ayırdım. Bugün size Huser Yaylası maceramızdan bahsediyorum... Cumartesi akşamı Rize 'ye vardık. Arkadaşımın Pazar'da köyde evleri var. Direkt Sahilköy 'e geçtik. Hem karanlık, hem yorgunluk derken içinde bulunduğum doğayı anlayamadım ilk günden.  Ertesi gün için arkadaşlar bir tur ayarlamışlardı bile ve Huser Yaylasına çıkacaktık. Pazar sabahı erkenden düştük yollara. Yaklaşık 40 kişilik turumuz için üç minubüs ayarlanmıştı. Ayder Yaylas ı'na kadar her şey yolunda idi. Doğa güzel, yollar rahat, şarkılar söyleyerek ilerledik araçlarla. Derken daha dar ve şekilsiz yollara girdik ama yine sorun yapmadık. Zira her tarafımız doğal kaynak suları, şelaleler, dereler ve çamlardan oluşuyor. Ama biraz ilerleyip de Huser Tepesi'ne doğru yola çıktığımızda nabzımız biraz yükselmeye başladı.  Artık ıssız tepeler, uçur

Bana Müsade...

Bir haftalık bir tatil yapıp geleceğim :)) Karadenizin yeşilinde, tarlada ırgat olarak çalışmak gibi hayallerim var. Bakalım, hayırlısı :))

İyi ki Doğdum :)

Bu doğum günümde de arkadaşlarım ve ailem beni çok çok mutlu etti. İlk sürpriz İzmir'deki arkadaşımdan geldi. Benim çektiğim bir fotoğrafı kanvas saat yapmış :))) Çok da güzel olmuş.  Ardından arkadaşlarım bana sürpriz parti yaptılar. Sadece kız kıza kokteyl denemek için Flat' e gidiyoruz sanmıştım ama erkek tayfası da elinde pasta ile çıkageldi. Çok çok mutlu oldum. Çok eğlenceli bir gece geçirdik. Kızların beni pastayı görmemem için inatla ters tarafa oturtmaya çalışması mı dersin, hafiften kafayı bulmuş garsonumuz mu dersin, fotoğraflar olmadı diye defalarca mumları üflememi mi dersin, pastanın üzerindeki "can dostumuz" yazısını mı:))))  Mutlu olduğum anlar sepetine bir sürü anı attım o gece. Kızların bana aldığı dehşet topuklu ayakkabıları söylemiyorum bile. Ve evet giyeceğim.... :)))) Hazır Flat'ten konu açılmışken. İki yeni kokteyl denedik. Birisi Cosmopolitan ki kendisinin öksürük şurubundan pek bir farkı yok :))) Diğeri de Pink Cadillac