Ana içeriğe atla

Augustus, Jülian, Hacı Bayram Veli


Kaç yıldır Ankara'dayım kim bilir. Saymayı bırakalı çok oldu. Bu şehirde hala bilmediğim yerler, görmediğim şeyler çıkıyor karşıma. Hatta bazen bunları bir "misafir" bulup karşıma çıkarabiliyor. Misafirin gelip sana "gel sana Ankara'yı gezdireyim" demesi de acı biraz :)))

Bu kez Augustus tapınağı , hemen bitişiğindeki Hacı Bayram Camii'ni ve Jülian Sütununu gezdik. Tarihe isimlerini kazımış bu kişiler hakkında sizi tarihi bilgilere boğmayacağım. Şuradanburadan ve şuradan bilgi edinebilirsiniz. Ben daha çok izlenimlerimi aktaracağım. 






Augustus tapınağının bulunduğu yer oldukça ilginç. Hemen bitişiğinde Hacı Bayram Camii var. İki kültürü bu şekilde duvar duvara görmek bana biraz Kudüs'ü hatırlattı. Bir tarafta Roma döneminden bir tapınağı geziyorsun, diğer tarafında da insanlar ibadet ediyor. 

Tabii korumak için konulan demir direkler gözü biraz rahatsız ediyor ama yine de tarihi bir şeyler bulmak çok güzel.




Tapınağın etrafı da sanırım yeni restore edilmiş ve Hamamönü tarzı evler yapılmış. Bu tip evlerin fotoğrafını çekmeyi seviyorum. Kale de buradan güzel görünüyor. Zeki bir politikacımız reklam asacağı yeri biliyormuş doğrusu :))



Jülian Sütunu ise sadece bir sütun. M.Ö. 300 lü yıllardan kalma :)






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu