Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Taş Boyama :)

Bu yaz hiç boş durmadım dersem yeridir sanırım. Tatilde gezip tozmadığım her dakika bir şeyler yaptım. En önemlisi de içimdeki boyama canavarını dışarı çıkardım, çoştu da çoştu :))) Tatil postumda da söylemiştim. Arkadaşımla tatilimizin bir kısmını geçirdiğimiz evin her tarafında boyalar, fırçalar ve taşlar vardı. Boş durur muyuz, durmayız tabii. Aklımıza gelen her şeyi yaptık. Özellikle arkadaşımın internetten görüp beğendiği bir çizimi ona yaptım ki mutluluğunu görmek yetti bana. Yukarıdaki taşlardan bahsediyorum. İsim bile verdik. Rıfkı ve Osman :)) Eee bir de ben yaptım diye söylemiyorum güzel oldu yanii :))

Bi'kutu Mutluluk...

Bu haftanın en orjinal ve güzel şeyi oldu bu Bi'kutu Mutluluk... Arkadaşım sayesinde haberdar oldum bu güzellikten. Ofise öyle güzel bir kutu geldi ki dağılıverdi hemen kafalar.  Bi'kutu Mutluluk, her ay farklı bir konsepti olan, içinden o konsepte uygun minik minik bir çok hediyenin çıktığı güzel bir kutu. Bu ay konsept karpuzmuş. İçinden; karpuz ve peynir kesmek için kalıplar, bez torba, dudak parlatıcısı, karpuzlu puding, sevimli peçeteler, karpuz çıkartması, servis tahtası ve daha hatırlamadığım bir sürü şey çıktı. Bonus olarak da üzerinde hikaye olan bir fular. Çok sevimliydi hepsi. Yapanlar ne güzel düşünmüş ve ne hoş uygulamaya koymuş. Daha fazla bilgiyi buradan alırsınız siz. Ben şimdiden benlik konseptleri beklemeye başladım bile. 

Tatil :)

Bu yaz hem iş açısından hem de tatil olarak oldukça yoğun geçti. Geçtiğimiz ay Erzurum da bir hafta, bu ay da Antalya'da bir hafta olmak üzere bu yılki tatillerimi bitirdim. Başım göğe erdi :) Bu tatil biraz koşturmacalı, bol bol taşlı, denizli ve güneşli geçti.  Manavgat'ta en sevdiğim yer. Çetin Kafe/Kitap. Bir sürü kitabın arasına kurulmuş masalar.  Masalarda kitaplar. Hafif latin müzikleri. Irmak manzarası. Tam dinlenmelik.. Noel Babayı da güneşe çıkardım :) Atlayalım mı :))) Yukarıda görmüş olduğunuz taşlar, arkadaşımın yeni hobisi idi. Arkadaşımın arkadaşlarının da.  Bir sürü boyalı taşlar vardı. Benim de çizime merakım malum :)  Ayrı bir post konusu olacak kadar taş boyadık. Bu demo olsun :))

Erzurum Çarşı Pazar :)

Eveeettt, gelelim Erzurum günlerine... Büyük bir heyecanla planladık tatili ama her işin başı sağlık derler ya ilk iki günü hasta geçirdim. Sanırım hava değişimi yolculuk vs. derken iki gün yattım. Neyse ki 8 günlük bir tatildi ve 6 güne de çok şey sığdırabildim.  Erzurum da diğer şehirler gibi değişiyor, gelişiyor illa ki ama bu gelişme şehir merkezine biraz yavaş yansıyor sanırım. İyi ki de öyle oluyor. Şehrin etrafına yeni yeni bir sürü bina dikilirken şehrin ortası tarihi, eski yerlerini korumaya devam ediyor. Yukarıdaki fotoğraf şehir merkezinden :). Annemlerin teyzelerinin eski evleri imiş. Bunu da çektikten sonra farkettik. Şimdi kim oturuyor bilinmez ama tipik bir Erzurum kadını olarak sıcak havayı bulup sermiş yünleri evin önüne. Doğudaki bir çok il gibi burada da kışın yün olmazsa ısınamazsınız.  Üç Kümbetler, nedendir bilmem benim Erzurum' da en sevdiğim yerlerden biri. Üç adet sekizgen kümbetin bulunduğu bu alanın çevresi şu an yapım aşamasında. O

Yollarda Bulurum Seni...

Uzun bir sessizliğin ardından post yağdırmaya başlıyorum. Hazır mısınız :)) Bu sene tatilimin bir kısmında memleket hasreti giderme fırsatım oldu ve düştük yollara. Hep merak ettiğim Doğu Ekspresi ile yolculuk etmek bile başlı başına bir macera idi. Her ne kadar gidişte biraz hasta olsam da dönüşte tam anlamı ile tren yolculuğunun keyfini çıkardım diyebilirim. Bu post sadece tren fotolarından oluşsun. Sonraki postlarda da Erzurum maceramıza devam ederiz... :)