Ana içeriğe atla

Biz...



Distopik kitaplara taktım bu aralar. Üstelik okuduğum kitabın yazarı farklı bir kitabı beğenmişse onu da okuyorum. Böyle buldum Biz' i de.  Diğer distopik yazarların hakkında söyledikleri merakımı uyandırdı ve son kitap alışverişimin içine kattım bu güzelim kitabı da. 

Geçen haftalarda bitirdim okumayı. En ilginç kitap tecrübelerimden biri sanırım. Kurgusu çok ilginç. Öylece olan biteni anlatmıyor. Bize kahramanın gözünden bir günlük aracılığı ile aktarıyor tüm olanları. Gerçekten yazıldığı yılı düşünürsek distopyanın babası sayılabilir bu kitap. 1920' de henüz hiç bir şey doğru dürüst keşfedilmemişken yarattığı gelecek, toplum, teknoloji.... İnanılmaz. 

Okuması biraz zor bir kitap kabul ediyorum. Özellikle kahramanımızın matematik sevdası benim gibi sayısalı sevmeyen biri için pek sevimli değil :))) Ama okumak çok güzeldi yine de. Okuduğum bir çok kitabın içinde geçenler, izlediğim bir çok filmde gördüklerim... Yevgeniy İvanoviç Zamyatin, 1920 de bahsetmiş bunlardan...

Saygılarımı iletiyorum. 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu