Ana içeriğe atla

Ona Küçük Sürprizler Yapın :)




Kadın çok yorucu bir iş gezisinden gelmiştir. Koşturmacanın ve yorgunluğunun verdiği bir huysuzluk vardır üzerinde. Resmen etrafa çemkirme modundadır. Erkekse aksine sakin ve güler yüzlü açmıştır kapıyı. Güzel bir yemek de hazırlamıştır. Bir de küçük bir sürprizi vardır buzdolabında. Tek amacı kadına buzdolabını açtırmaktır;

Erkek: Canım bana dolaptan şarabı verir misin?
Kadın: Kendin alsana, ben içmeyeceğim. 

bir iki dakika sonra...

Erkek: Honey, sen ananaslı yoğurt mu almıştın? Getir de tadına bakayım. 
Kadın: Şarabın yanında yoğurt mu yiyeceksin saçmalama. !!!111

Kadın inatla dolabı açmaz. Huysuz aksi cevaplarla yemek tamamlanır, içeriye geçilir, kanepe, battaniye tv moduna girer hemen kadın. Erkeğin yapacak bir şeyi kalmamıştır artık. Usulca gider dolaptan makaron kutusunu alır, salona girer ve kutuyu kadının kucağına bırakır...

 :)))

Üzerinden iki gün geçmesine rağmen hala o günkü huysuzluğumdan utanıyorum. :))) İnsan güzel şeylere hazırlıklı olmalı di mi. 








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu