Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kadınsız Erkekler...

Bir Haruki Murakami kitabı daha biter... Kısa kısa öykülerden oluşuyor "Kadınsız Erkekler". Hayatında önemli yerlere sahip kadınları kaybeden, aldatılan, bu kadınlarla yeni tanışan, hatta devam etmeye korkan, terkeden erkeklerin ruh hallerini anlatıyor kitap. Gizemli kurgularla.  Benim favorim Kino oldu. Ama her öykü oldukça sürükleyici. Kitap aslında sadece erkekleri anlatmıyor, diğer açıdan da yaklaşıyor ve tüm bunlara tanık olan kadınların ruh hallerini de anlatmaya çalışıyor.  Yormayan ama basit de gelmeyen tarzıyla kolay okunuyor.  Tavsiye ederim. 

Çiçekler...

Şu aralar havalar güzel ya atıyoruz kendimizi parklara. Ben de bir iki kare çekiyorum illa ki. Bu kez yakın çekim çiçekler, otlar temalı çekimler yaptım :)

Siyaha Beyaz...

Hazır şampiyonluk da gelmişken, ilişkili bir post yapayım dedim. Sonunda benim de siyah defterim ve beyaz kalemim var :))  Şu an da ne yapacağımı, ne çizeceğimi bilmez moddayım ve basit karalamalar yapıyorum. İnsallah defteri ve kalemi bitirmeden adam gibi şeyler çizmeye başlayacağım. 

Up...

Evimin sinema köşesi için bu kez de Up' ı çizdim :)

Homo Deus

En son söylemem gerekeni başta söyleyeyim.... Beynim Yandı.  Homo Deus öyle güzel lanse edildi ki, kesinlikle çok farklı beklentilere girmiştim bu kitap hakkında. İnsanlığın geleceğine ait geniş bir hayal gücü ile kurgulanmıs bir distopya bekliyordum. Belki güzel bir olay örgüsü ile harmanlanmış olabilirdi mesela. Ama kitap hiç de beklediğim gibi çıkmadı. Çok fazla bilgiyi, derleme bir şekilde, hem de bazen sürekli tekrarlayarak beyni yakan bir kitap olmuş.  Ha kitap hiç mi bilgi vermiyor geleceğimizle ilgili? veriyor tabii ama öyle ki, sürekli atıflar, tartışmalar vs.  kendimi bir makale okuyormuş gibi hissettim. Ya da 20 bölümlük bir belgeselin dış sesiymişim gibi. Belki de sorun bendedir, fazla beklentiye girmişimdir.  Kendi adıma yeni şeyler öğrendim tabii. Kitap kesinlikle boş değil. Sadece beklediğim gibi değildi. Geleceğe dair çizilen tablo da fazla karamsar geldi bana. Bir de yazarın  biraz dikte bir tarzı vardı sanki. Kendi fikirlerini fazla baskın bir şekil